-
Armut
Memleketimizin her yerinde yetişen küçük çekirdekli, tatlı sulu, lezzetli bir meyve. Çiçekleri beyazdır. Elma ve ayva ile aynı özelliğe sahiptir. Yenilen etli kısmı çiçek ekseninin etleşmesinden meydana gelmiş “yalancı meyva” kısmıdır. İçinde bulunan şekerli maddeler, A, B1, B2 ve C vitaminleri sayesinde besleyici ve ferahlık vericidir.
Armut, çekirdekten aşı ile üretilir. Tabii olarak yetişen “ahlat” (Pyrus elaeagnifolia) denilen yabani armut ağaçlarına iyi cins aşı yapmak suretiyle de elde edilir.
Başlıca üç çeşidi vardır:
a) Kış armudu: Ankara armudu, Azdavay armudu, Malatya armudu, Tokat (çiçek) armudu, sarı armut gibi çeşitleri bulunur.
b) Güz armudu: Hacı Hamza, Hamidüsükkari gibi çeşitleri vardır.
c) Yaz armudu: Göksulu, Ürüngüs, Akça armut gibi çeşitleri mevcuttur.
-
Ayva
Ayva üretimi
10 ile 1000 m arasındaki yüksekliklerde hemen her bölgede yetiştirilebilir. Kumlu-tınlı sıcak ve geçirgen topraklarda yetişir. Üretimi, tohumla, kök sürgünleri ve çelikle yapılır.
Ayva yetiştiriciliğinin Anadolu`dan Yunanistan ve İtalya`ya geçtiği, Milattan önce 650 yılında Yunanistan`da yetiştirildiği ve oradan diğer Avrupa ülkelerine yayıldığı tarihi araştırmalardan anlaşılmaktadır. Ayvaya bu gün Avustralya hariç tüm dünya ülkelerinde rastlanabilmektedir.
-
Erik
Mart-nisan ayları arasında beyaz renkli çiçekler açan, çalımsı veya yüksek ağaçlar. Anavatanı Anadolu olan erikler, dünyanın değişik iklim bölgelerine göçler ve harpler sebebiyle adapte olmuşlardır. Bütün dünyadaki erik çeşitlerinin sayısı, iki binden fazladır. Memleketimizde yetiştirilen çeşitlerin sayısı da iki yüzün üstündedir.
Erikler olgunluk zamanlarına, kullanma şekillerine göre çeşitlere ayrılır. Türkiye Milli Bağ-Bahçe Komitesinin memleketimizde yetiştirilmesini tavsiye ettiği çeşitler; Can, Santa Roja, Red Kennen, Climax, Formasa, Reine Claude Violette, Reine Claude Verte, President, Giant, Red Heart, Stanley, Köstendil, Karagöynük, Üryani, D’Agant’tır.
Erik ağaçları tür ve çeşitlerine göre iri boylu ağaçları teşkil ettikleri gibi, küçük boylu ağaçlar veya çalı şeklinde olanları da vardır.
Kullanıldığı yerler: Meyvelerinde şekerler, pektin ve organik asitler vardır. Meyve olarak yenir. Kurutularak hoşaf ve çeşitli yörelerde değişik pestil yapımında kullanılır.
Meyvesinin olgunlaşma dönemleri göz önüne alınarak erikler; erkenci caneriği (P. cerasifera), yaz ortalarında olgunlaşan Japon ya da italyan eriği (P. salicina) ve ağustosta olgunlaşmaya başlayan Avrupa eriği (P. domestica) ana gruplarına ayrılır. Bu gruplarda yer alan türlerdeki ağaçlar, 4-12 m. kadar boylanabilir. Erik ağaçları, türlerine göre sık ya da seyrek dallı; kimi türlerde dallar dikenli kimilerinde de dikensizdir.
-
İncir
İncir, dutgiller (Moraceae) familyasına dahil olan Ficus cinsinin içerdiği yaklaşık 800 kadar tür içinde ticari öneme sahip meyve veren tek bitkidir. Dünya’daki en büyük üreticisi Türkiye’dir. Türkiye’de en fazla Aydın ve İzmir yöresinde yetiştirilir. En kaliteli incirler Atca nin Uzunlar Koyu nde yetistirilmektedir.
-
Karpuz
Türkiye’de yetiştiği yerler: Hemen hemen her yerde. Daha çok Akdeniz bölgesi ülkelerinde yetişen bir bitkidir. Anavatanı Afrika’dır. Eski Mısırlılar zamanında karpuzun yetiştirildiği tesbit edilmiştir.
Karpuz, mutedil iklimlerden hoşlanır, kumlu-killi, derin ve serin toprakları sever. Özellikle nehir ve göl kenarları karpuz ziraatına elverişlidir. Gübreyi çok sever. Çiftlik veya kuş gübresi verimi artırmada iyidir.
Karpuzlar renk, şekil ve yetiştiği yere göre isim alırlar:
1. Yeni dünya karpuzu: Marmara bölgesinde çok ekilir. Açık yeşil renkte ince kabuklu, koyu kırmızı, gevrek, tatlı ve etlidir. Çekirdekleri beyaz ve küçüktür.
2. Alacalı karpuz: Açık yeşil kabuk üzerinde muntazam koyu lekeler vardır. Kabuğu gevrektir. Eti pembe kırmızı, çekirdekleri siyahtır.
3. Kara karpuz: Kalın, koyu yeşil kabuklu, çok şekerli ve lezzetli, etinin orta kısmı buzlu gibi görüldüğünden karabuz karpuzu da denir. Çekirdekleri küçük ve kırmızı renklidir. Siyah olanları da vardır.
4. Gülle karpuzu: Geç yetişen, kışlık bir çeşittir. Koyu yeşil renkte ve gülle şeklindedir.
5. Vaşinkton karpuzu: Erken yetişen tatlı, kabuğu ince bir karpuz çeşidi.
6. Diyarbakır karpuzu: Alaca yeşil, çok kalın kabuklu, yuvarlak ve söbü biçiminde, ortalama 20-30 kg gelebilen iriliktedir. 50-60 kg gelenleri de vardır. Fazla şekerli sayılmaz, eti de posalıdır.
Kullanıldığı yerler: Tatlı, sulu, şifalı, ferahlatıcı bir meyve olan karpuz, vücuttaki toksinleri temizler ve böbrekteki kumları eriterek sıhhat ve zindelik kazandırır. Karpuzun keleklerinden turşu yapılır.
-
Kavun
İlkbaharda küçük sarı çiçekler açan, yıllık, sürünücü, otsu bir yaz meyvesi. Sülükleri dallanmıştır. Yaprakları kalp ve böbrek şeklinde, 3-5 loblu, büyük ve tüylüdür.
İlkbaharda küçük sarı çiçekler açan, yıllık, sürünücü, otsu bir yaz meyvesi. Sülükleri dallanmıştır. Yaprakları kalp ve böbrek şeklinde, 3-5 loblu, büyük ve tüylüdür.
-
Kiraz
Nisan-mayıs aylarında, demet halinde pembemsi beyaz renkli çiçekler açan, kırmızı, etli ve sulu meyveleri olan ağaç. Çiçekler etlenerek fındık büyüklüğünde kiraz adı verilen meyveleri verirler. Meyveler, dallarda iki veya üçü bir arada demetler halinde bulunur ve iyice kızarıp olgunlaşınca toplanır.
Fide kiraz ağacından, 5-6 yıldan önce meyve alınmaz. Bir kiraz ağacı, 60-70 yıl kadar yaşayabilir. Bir ağaçtan ortalama olarak, 20-50 kg kadar ürün alınabilir. Taze meyvesi az dayanır. Mevsim sonu, Özellikle yağışlardan sonra kurtlanır.
Kullanıldığı yerler: Meyvesi taze olarak yenir. Hoşafı, reçel ve konservesi yapılır. Kiraz ağacı kabuğu kabız ve ateş düşürücü, çiçekleri göğüs yumuşatıcı, yaprakları ise müshil olarak halk arasında bazı bölgelerde kullanılmaktadır.
-
Limon
Mart-ekim ayları arasında beyazımsı-pembe renkli, güzel kokulu çiçekler açan, 3-5 m boylarında, kışın yapraklarını dökmeyen küçük boylu ağaçlar. Vatanı Çin olup, Akdeniz bölgesinde geniş çapta yetiştirilir. Onuncu yüzyılda Araplar tarafından Avrupa’ya getirilmiştir.
Yaprakları oval, tüysüz, parlak yeşil renklidir. Çiçeklerin taç ve çanak yaprakları beşer parçalıdır. Meyveleri oval şekilli, açık sarı renkli, üzeri parlak ve kabarcıklı, özel salgı cepleri olup, asitli bir özsuyu vardır. Tohumları oval şekilli, sarımsı renkli ve acı lezzetlidir.
Kullanıldığı yerler
Limonun meyve kabuğu, limon esansı ve usaresi kullanılır. Limon kabuğunda uçucu yağ, hesperidin acı madde ve tanenli maddeler vardır. Kabuğun içindeki beyaz kısma albeda adı verilir. Bundan petkin elde edilir. İştah açıcı ve sindirim kolaylaştırıcı olarak kullanılır.
Taze meyve kabuklarını sıkmak suretiyle limon esansı elde edilir. 1500-3000 limondan 1 kg kadar esans elde edilir. Yeşil olanlar sarı ve olgun olanlarından daha fazla esans verir. Bileşiminde uçucu yağ vardır. Limonata yapımında, besin endüstrisinde, pasta ve şekercilikte, parfümeri ve sabun yapımında koku ve lezzet vermek üzere bazı preparatların bileşimine girer.
-
Mandalina
Ilıman iklimde yetişmekte olan turunçgiller (Rutaceae) familyasına ait bir meyve türü. Turuncu, sarı renklerde olan mandalina, etli ve sulu bir yapıya sahiptir. Partakaldan daha küçük, toparlak veya yassı, sarı-turuncu renkli, usaresi tatlı, hoş kokulu bir meyve. Mandalina kabukları portakaldan ince olup, daha kolay soyulabilir, fakat az dayanır.
Mandalina Türkiye’de yetiştiği yerler: Akdeniz bölgesi, Doğu Karadeniz bölgesi. Ülkemizde Alanya, Antalya, Mersin, İskenderun (Dörtyol) ve Rize illerinde daha çok yetiştirilir.
Kullanıldığı yerler; Meyveleri şeker, organik asitler ve bol miktarda C vitamini barındırır.
-
Nar
Haziran-temmuz aylarında kırmızı renkli çiçekler açan, iki ile beş metre boylarında ağaççıklar. Gövdeleri gayri muntazamdır. Yapraklar karşılıklı, kısa saplı ve kırmızı kenarlıdır.
Çiçekler
kısmen sapsız, tek tek ve birkaçı birarada bulunur. Çanak yaprakları kırmızı renkli, dökülmeyen ve etlidir. Meyveleri küre şeklinde ve portakal büyüklüğünde, önceleri yeşil, olgunlukta kırmızımsı renkte, derimsi kabuklu, çok tohumlu ve etlidir. Meyvenin yenen kısmı, tohumlarının etli ve bol usareli olan kabuğudur.
Kullanıldığı yerler
Bitkinin tohumları meyve olarak yenildiği gibi, gövde-kök ve dal kabukları ile meyve kabuğu da tıbbi olarak kullanılır. Kök ve gövde kabuğu tanen, nişasta ve alkaloitler (pelletierin) taşır. Nar meyvesi kabuğu tanen, triterpenler ve az alkaloitler ihtiva eder.
Nar ağacı kabuğu çok eskiden beri Özellikle barsak şeritlerine (tenyalara) karşı kullanılır. Yalnız zehirlenmelere yol açabileceğinden dikkatli olunmalıdır. Nar meyvesi kabuğu, ishale karşı (% 15’lik) çay halinde kullanılabilir. Ayrıca yün iplikler, sarımsı renklere boyanabilir. Hadis-i şerifte nar meyvesi medhedilmiştir: “Her narda bir damla cennet suyu vardır.” ve; “Narı içindeki zarı ile beraber yiyiniz, çünkü mideyi temizler.” buyrulmaktadır. Nar, çarpıntıya iyidir. Mideyi kuvvetlendirir. Et kısmı ile sıkılıp içilirse, safra söker, pekliği giderir.
-
Portakal
Turunçgillerden bir meyve. Akdeniz çevresinde ve sıcaklık ortalaması 23° ila -3°C arasında olan yerlerde yetişen ağaçlardır. Bu ağaçların meyveleri portakal adını alır. Portakal meyveleri tam yuvarlak veya yumurta şeklindedir. Kabukları sarımsı turuncu renkte, hoş kokulu ve suyu mayhoş tatlıdır.
Portakal ağacı genellikle 2-3 m boyundadır. Verdiği meyve de 500-600 civarındadır. Yaprakları sert ve düz kenarlıdır. Kökleri derine iner. Portakal çiçekleri beyaz, beş çanak ve taç yapraklı olup hoş kokuludur.
Portakalın çekirdekli ve çekirdeksiz çeşitleri vardır. Çekirdeksiz cins olan Finike, Mersin ve Hatay’da yetişen “yafa portakalı” kalın kabuklu ve uzunca meyvelidir. Kabuklarından reçel yapılır. Dörtyol portakalı ise çekirdeklidir. İnce kabuklu ve suludur. Washington Ünlü olup çekirdeksizdir.
Kullanıldığı yerler: Kabuklarından portakal esansı elde edilir. Bundan dolayı kabuk, çiçek ve yapraklarından parfümeride koku ve lezzet vermekte kullanılan uçucu yağlar elde edilir. Organik asitler, şekerler ve C vitamini yönünden zengindir. Ayrıca ilaçların terkibine de girerler. Gıda sanayiinde de oldukça kullanılır.
-
Şeftali
Ilıman İklimi seven bir bitkidir.Genellikle 30 yıl yaşarlar. şeftali meyvesinin 2 çeşidi vardır. tüylü şeftali ve tüysüz şeftalidir.ülkemizde en çok bursa ve akdeniz bölgelerinde tarımı yapılır. ayrıca meyvenin suyu çıkarılarak meyve suyu yapılır. bu meyvenin ekonomik değeri yüksek olup çok tüketilmektedir. ağaç boyu genellikle 2 2,5 metre olup yaz mevsiminde meyve verirler.
Şeftali ağacı ortalama 30 yıl yaşar, çok uzun ömürlü bir ağaç değildir. Bol sulu ve tatlı meyvesinin en önemli özelliği kabuğunun tüylü olmasıdır. Bu kadifemsi dokudan hoşlanmayanlar için nektarin denilen tüysüz bir çeşidi de vardır.Çekirdeği tek ve serttir.Çekirdeği kolay ayrılana yarma şeftali, ete yapışık olana et şeftalisi denir. Yarma şeftali genellikle taze meyve olarak tüketilir. Et şeftalisi ise konserve yapımında kullanılır.
Ülkemizde beyaz ve sarı etli olarak bilinen iki tür vardır.
Şeftali alırken özellikle hoş kokulu olmasına dikkat edin. Eğer olgun şeftali alacaksanız hemen tüketin. Olgunlaşmamış şeftalileri evde oda sıcaklığında bir kese kağıdı içinde 2-3 bekletirseniz olgunlaşmalarını sağlarsınız. Şeftalinin olgunlaştığını dokunduğunuzda yumuşamasından ve hoş kokusundan anlayabilirsiniz. -
Şekerpare Kayısı
Dünya yaş kayısı üretiminde Türkiye birinci sıradadır. Malatya kayısısı, Türk ekonomisinin önemli ihracat kalemlerinden biridir. Malatya dışında Erzincan ve Elazığ’da da ihracata yönelik kayısı üretimi yapılmaktadır. Kayısıların çoğunluğu kurutulmakta ve bu bölge dünya kuru kayısı üretiminin yaklaşık % 85-90’nını karşılamaktadır. Halen dünyada en yaygın olarak Anadolu’da (özellikle Malatya ve çevresinde) bulunur. Yağmurlama sistemiyle 10-12 gün aralıklarla sulanan kayısının % 85 gibi büyük kısmı kuru kayısı olarak dünya piyasasına verilir.
Aslında şanslıyız çünkü dünyanın en büyük kayısı üreticisi Türkiye. Her zaman taze kayısı bulabileceğimizi biliyoruz. Şansımız sadece bununla sınırlı değil çünkü besin değeri oldukça yüksek olan kayısının sağlığa pek çok faydası bulunuyor. Bu faydaları arasında en çok bilineni kabızlığa iyi gelmesi ve bağırsak hareketi sağlamasıdır. Ayrıca göz sağlığının korunması, kalp sağlığının korunması, sağlıklı bir cilt ve saçlar için önerilen meyveler arasında yer alıyor. Bunlara ek olarak kayısı içerdiği besin lifi sayesinde tokluk hissini uzatır ve kilo vermenize yardımcı olabilir.
-
Üzüm
Asmanın meyvelerine verilen isim. Üzümler genellikle asmada yetiştirilir. Hemen hemen her toprakta yetişir. Fakat bakımı zordur. Aksi halde külleme vs. gibi hastalıklar olur. Verim ve kalite düşer. Üzümün şekli, rengi ve büyüklüğü çeşitlerine göre değişir.
Çekirdekli veya çekirdeksiz cinsleri vardır. Olgun üzüm meyveleri yeşil, sarı veya mor renklerde olabilir. Memleketimizde üzüm çeşitlerinin başında razaki, çavuş, kürt, müşküle, misket, keçi memesi, çekirdeksiz, yapıncak gelir.
Memleketimizde üzümler çeşitli gayelerle yetiştirilir:
1) İhracat yönünden oldukça önemli olan kurutmalık üzümler,
2) Yemeklik üzümler,
3) Şıralık üzümler,
4) Şaraplık üzümler.
Türkiye’de üretilen üzüm miktarı yılda ortalama dört milyon ton civarındadır. İhracatta da diğer ülkelerin başında yer almaktayız. Dış satışımızın başında da çekirdeksiz üzüm gelmektedir. Üzüm satımında sırayla Türkiye’nin ardından Yunanistan, Avustralya, İran ve ABD gelir.
Kullanıldığı yerler: Üzüm iyi bir gıda maddesidir. Üzüm, şekerler, organik asitler, B ve C vitaminleri, tanen taşır. Tıpta idrar arttırıcı, sindirim kolaylaştırıcı, müshil ve kuvvet verici olarak kullanılır. Taze üzümün sıkılmasıyla elde edilen usareye şıra denir. Kuvvet verici ve gıda olarak kullanılır. Şıranın ısıtılarak koyulaştırılmasıyla pekmez, bunun da yoğunlaştırılmasıyla bulama elde edilir. Ayrıca, üzüm şırasından çeşitli yiyeceklerde istifade edilir.
- Armut
- Ayva
- Balkabağı
- Bamya
- Bezelye
- Biber
- Böğürtlen
- Çilek
- Domates
- Erik
- Fasulye
- Havuç
- Hıyar ve Silör
- İncir
- Ispanak ve Pırasa
- Kabak
- Karadut
- Karpıuz
- Kavun
- Kiraz
- Kivi
- Kuru Soğan
- Lahana
- Limon
- Mandalina
- Marul
- Muz
- Nane ve Maydonuz
- Nar
- Patlıcan
- Portakal
- Sarımsak
- Şeftali
- Şekerpare Kayısı
- Turp
- Üzüm
- Vişne
- Yaş Meyveler
- Yaş Sebzeler
- Yeni Mahsül
